Ana içeriğe atla

Ferhat Bozçelik Davos Zirvesi Hakkında Önemli Açıklamalarda Bulundu

Davos Zirvesi olarak da bilinen 53. Dünya Ekonomik Forumu (WEF), İsviçre'nin Davos kasabasında başladı. Uluslararası Diplomatlar Birliği DMW Başkanı Ferhat Bozçelik, 20 Ocak 2023 tarihine kadar sürecek olan forum hakkında şu açıklamalarda bulundu.

Uluslararası Diplomatlar Birliği DMW Başkanı Ferhat Bozçelik
Uluslararası Diplomatlar Birliği DMW Başkanı Ferhat Bozçelik

Davos 53. Dünya Ekonomik Forumu (WEF) hakkında açıklamada bulundu. 1973 yılında ekonomik açıdan önemli kırılma noktalarından biri olan Sabit Kur Sistemi Bretton Woods'un çökmesi ve Arap-İsrail Savaşı ile birlikte şirket yönetimlerinin yıllık toplantılarını kapsayan Avrupa Yönetim Forumu; farklı bir görünüm kazanarak ekonomik ve sosyal sorunlar da ele alınmaya başlanmış, sonrasında 1974 yılında siyasi liderlerin Davos’a davet edilmesiyle global konuların konuşulduğu bir forum halini almıştır. İsviçre Alpleri'nin yükseklerinde popüler bir kayak merkezi olan Davos, 50 yıla yakın bir süredir her yılın ocak ayında küresel elitleri ağırlamaktadır.

1987’de Avrupa Yönetim Forumu, ismini bugünkü adıyla bildiğimiz Dünya Ekonomik Forumu (WEF) olarak değiştirerek dünyada ülkeler arasında siyasi, sosyal ve ekonomik konularda küresel iş birliğini geliştirme hedefiyle bir diyalog merkezi olarak günümüze kadar çalışmalarını sürdürmektedir. Bahse konu ekonomi forumunu, kamu ve özel sektörün bir araya gelerek küresel sorunlara beyin fırtınası yoluyla çözümlerin arandığı; fikir altyapılarının temellendirildiği bu uluslararası ekonomik forumda devlet başkanları, hükümet temsilcileri, kurumsal yöneticilerin ve sivil toplum kurumları temsilcilerinin katılımcı olduğu Avrupa’nın saygın bir ekonomi organizasyonu olarak tanımlamak mümkündür.

Bu konu üzere sosyal, ekonomik ve küresel ölçekte Avrupa Diplomatlar Birliği olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrasında üzerimize düşen tüm sorumluluk ve görevi özveri ile yerine getirmekten memnuniyet duyarız.

Bu Senenin Davos Gündemlerini 5 Temel Başlık Altında Toplamak Mümkün

2023 Dünya Ekonomik Forumu (WEF), dünyayı kasıp kavuran COVID salgınından sonra “Parçalanmış Bir Dünyada İş Birliği” ana temasıyla 2020 ve öncesinde alıştığımız eski formatında düzenlenmektedir. Yaşanan küresel zorluklarla mücadele kapsamında gündem maddeleri de yıllara sâri değişmektedir. Bu senenin Davos gündemlerini 5 temel başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar; küresel enflasyon, Ukrayna savaşı, iklim krizi, gıda krizi ve dördüncü sanayi devrimidir.

  1. Küresel Enflasyon: Enerji ve gıda fiyatlarındaki yükseliş, enflasyonu hissedilir kılmış ve son yarım yüzyılın zirvesine taşımıştır. Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) para politikasını, faizleri artırma yoluyla sıkılaştırmaya gitmesi, dünya genelinde doları güçlendirerek, gelişen ülkelerde ithal hammaddelerin ve tüketici ürünlerinin yerli para cinsinden fiyatlarını artırmıştır. Doların değer kazanması, farklı bir sorunu daha tetiklemekte, milli gelirleri düşük olan gelişen ülkelerin dış borcunu çevirememe sorununa sebep olmaktadır. Ekonomi forumuna katılacak olan hükümet temsilcileri ve merkez bankaları yöneticileri küresel enflasyondan etkilenen vatandaşların hayat standartlarının yükseltilmesi için ne gibi yöntemlerin uygulanması gerekliliği üzerinden istişarelerde bulunacaklar, vatandaşlara fazla para harcama ya da harcamama arasında ikilemi çözüme kavuşturacaklardır.
  2. Ukrayna-Rusya Savaşı: Devam eden savaş; özellikle küresel güvenlik, savunma politikaları, enerji ve gıda üretimi üzerindeki etkileri nedeniyle bu yıl tartışılan en önemli konulardan biri olmaya devam etmektedir.
  3. İklim Krizi: Diğer gündem maddelerine göreceli olarak tüm gezegeni ve canlıları ilgilendirmesine rağmen, gölgede kalan bir madde olarak bu senede yerini korumaktadır. İklim değişikliğiyle ilgili en önemli konular; karbondan arındırma stratejisi ve yenilenebilir enerjiye geçiş, daha sürdürülebilir enerji kaynakları üzerinden yeni teknolojilere yatırımlar ve yeşil hidrojen olacaktır.
  4. Gıda Krizi: İklim krizinin yan etkilerinden kaynaklanmaktadır. Biyoçeşitliliğin azalması, aşırı sıcak hava koşulları ve artan doğal afetler gıda kıtlığı üzerinde rol oynamaktadır. 2022'de dünya, gıda, enerji ve gübre kıtlığı tehlikesiyle yaşadı. Forumda gıda fiyatlarının yükselişinin engellenememesi durumunda kıtlıkların artacağı ve dünyanın acı sorunlarından olan açlığın dünyada daha da şiddetleneceğinin altı çizilmektedir.
  5. Dördüncü Sanayi Devrimi: Teknoloji ve yenilik, Davos'taki tüm sunumların kilit noktasıdır. Yapay zeka ve kuantum hesaplama gibi alanlardaki ilerlemeler, siber sistemlerin “bilişim teknolojileri“ adı altında kullanılacağı bir devrim olan Endüstri 4.0’a yansımaları konuşulacaktır. Bununla birlikte, iklim, savaş, siber güvenlik vb. birçok krizin aynı anda ortaya çıkmasıyla, karşı karşıya kaldığımız büyük zorlukların üstesinden gelmeye yardımcı olacak inovasyon potansiyelini ortaya çıkarmak için daha küreselci bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunun önemi vurgulanacaktır.

Dikkatli analiz edilmesi gereken konuşmalardan bir tanesi de Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in sunumuydu. Başkan Leyen, özel oturumda, yeşil geçiş ve temiz teknolojiyi kapsayan “Yeşil Mutabakat Sanayi Planı” ile geleceğin şifrelerini verdi.

Ukrayna Savaşı’nın patlak vermesiyle Rusya’nın enerji kaynaklarını bir silah olarak kullanması, Avrupa’nın gündeminde yer alan yeşil enerjiye geçiş planını hızlandırmıştır. Art arda ABD ve Çin’de yeşil enerji teknoloji planlarının devreye girmesiyle pazarda rekabet açısından geriye düşmemek amacıyla AB tarafından böyle bir plan geliştirilmiştir. Ayrıca, bu planda Avrupalı firmaların ABD ve Çin’e yatırım yapmalarının önüne geçme yönünde çalışmalar yapılmaktadır. ABD ve Çin’in davetkar yatırım atmosferinden daha makul koşullar Avrupalı firmalara sunulacaktır.

Şu an itibariyle, Avrupa; rüzgâr enerjisi üretimi, hidrojen depolama veya piller gibi kilit teknolojilerin üretimi için hayati önem taşıyan hammaddeler anlamında Çin’e bağımlı durumdadır. Bu bağımlığın kırılması için Avrupa’nın müttefikleri arasında yeni hammadde pazarları oluşturulmak istenmektedir.

Yeşil Mutabakat Sanayi Planı, Avrupa’da iklim krizine karşı atılmış önemli bir adım olarak yorumlamak mümkündür. 2050 yılına kadar karbon salınımının sıfırlanması hedefi ile yola çıkılan planda, daha yaşanılır bir çevrede yeni teknolojik yatırımların hayata geçirilmesi istenmektedir. AB Komisyonu’nda yakın zamanda kabul edilecek olan “Net Sıfır Sanayi Yasası” yeni temiz teknoloji üretim tesislerinin kurulumlarını kolaylaştıracak, ticaretin kuralları temiz teknoloji kapsamında yeniden yazılacaktır. Sadece ticarette değil, bürokratik prosedürler ve vergi modelleri üzerinden de bu basitleştirici uygulamalar kendini hissettirecektir.

Bilindiği üzere, dünyada yeşil dönüşüm bir süredir konuşuluyordu. Artık ülkeler ve siyasi birlikler yeşil dönüşüm planlarını uygulamaya koymaya ve bu planlarını destekleyecek yatırım programlarını belirlemeye başladılar. Rusya ve Çin hammadde bağımlığından kurtulmak ve yaşanılabilir bir gelecek için yeşil dönüşüm Avrupa’da başlıyor. Avrupa Birliği’ne aday ülkelerin ve Türkiye’nin de bu konuyla alakalı hazırlıklara girişmesinde yarar olduğunu görüyorum. Avrupa Birliği’ne aday ülkelerin AB regülasyonlarına ve mevzuatlarına tâbi hareket etmeleri dolayısıyla, Türkiye’de ve diğer aday ülkelerde şimdiden dönüşümle ilgili planlamaların yapılmasının yerinde olacağını düşünüyorum. Ayrıca, Yeşil Mutabakat Sanayi Planı ile geleneksel sanayinin dışında bir sanayi modeli geliştirilecek ve bu yeni sanayi modelinde uygun kalifiye işgücü ihtiyacı meydana gelecektir. Bununla ilgili, eğitim kurumlarında ve meslek okullarında bu sisteme uygun işgücünün yetişmesi için çalışmalar yapılmalıdır. Avrupa’nın hammadde bağımlığı anlamında Rusya ve Çin’in gücünü kırmak için ortaya koyulan yeni hammadde pazarları projesinde, AB aday ülkeleri, sanayi yapılarına göre kendilerini yeniden konumlandırmalıdırlar. Burada, ülkeler hammadde ya da yarı mamul üretimlerle Avrupa ile ticaret ilişkilerini güçlendirebilirler. Yetişmiş insan gücü, yüksek araştırma atmosferi, endüstriyel kapasite, mali teşvikler ve en önemlisi de ortak irade ile Avrupa’da temiz teknoloji devrimi başlıyor. Avrupa’nın önderliğinde dünyada yeşil dönüşüm ayrı bir anlam kazanıyor. Bu noktadan hareketle, Avrupa Birliği’ne aday ülkelerin süreci iyi okuyup, iş birliği temelinde hazırlıklara girişip, sektörel entegrasyonu bir an önce başlatmalıdırlar.  

Ferhat Bozçelik - DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği Başkanı

https://www.ifhaber.com/ekonomi-ve-finans/ferhat-bozcelik-davos-zirvesi-hakkinda-onemli-aciklamalarda-bulundu/?feed_id=3742&_unique_id=63c858545cbed

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ING’den Banka Kartı Ödemelerine Yönelik Yeni Ürün: KOBİ Nakit POS

ING Türkiye, banka kartı ödemelerine özel avantajlı üye iş yeri ücreti fırsatı sunan KOBİ Nakit POS ürününü hayata geçirdi. KOBİ Nakit POS ile KOBİ’ler, iş yerlerinde yazar kasa POS cihazlarında hiçbir ücret ödemeden tüm yurt içi banka kartı ödemelerinde ertesi gün %1.49 üye iş yeri ücretinden yararlanabiliyor. Üstelik aylık POS yazılım, donanım ve bakım hizmeti ücreti ödemiyor. ING Türkiye Tüzel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Öcal Ağar, “KOBİ’lerin ihtiyaçlarını yakından takip ediyor ve onların rekabette öne çıkmalarına katkı sağlayacak ürün ve hizmetler geliştirmeyi önceliklendiriyoruz. KOBİ Nakit POS ürünüyle sunduğumuz ertesi gün %1.49 üye iş yeri ücreti fırsatıyla işletmelere banka kartı ödemelerinde maliyet avantajı sağlıyoruz” dedi. Dijital gücüyle kalıpların dışında ve hayatın içinde çözümler geliştiren ING Türkiye, banka kartı ödemelerine özel avantajlı üye iş yeri ücreti fırsatı sunan KOBİ Nakit POS ürününü hayata geçirdi. KOBİ Nakit POS ile KOBİ’ler iş yerlerinde y

Küresel Riskler Raporu 2023 Yayınlandı

Küresel Riskler Raporu 2023 yayınlandı: acil yaşam maliyeti krizi ile sürdürülebilir iklim aksiyonu arasındaki gerilimler doruk noktasında. Yaşam maliyeti krizi kısa vadeli en büyük risk iken, iklim değişikliğini azaltma ve iklime uyum sağlamadaki başarısızlık ise uzun vadeli en büyük endişelerdendir. Jeopolitik rekabetler ve içe kapanma eğilimleri, ekonomik kısıtlamaları artıracak ve hem kısa hem de uzun vadeli riskleri daha da artıracaktır. Küresel Riskler Raporu, ülkeleri "kaynak rekabetinden" kaçınmak için birlikte çalışmaya çağırmaktadır Rapor, 1.200'den fazla uzmanın, politika yapıcıların ve sektör liderlerinin görüşlerinden yararlanmaktadır. Küresel Riskler Raporu 2023'ü buradan okuyun, Küresel Riskler Girişimi 'ni keşfedin ve #risks23 etiketini kullanarak sohbete katılın Cenevre, İsviçre , 11 Ocak 2023 – Dünya Ekonomik Forumu tarafından, Marsh & McLennan Şirketleri , SK Group ve Zurich Sigorta Grubu stratejik ortaklığında hazırlanan Kür

Sermaye Piyasası Kurulu'ndan 2 Yeni Fona Onay

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), 2023 yılında faaliyet izni alan Vega Portföy tarafından oluşturulan Mavi Serbest Fon ve Anka Serbest Fon isimli fonların kuruluşuna onay verdi. Ana yatırım stratejisi, hem Türk lirası hem de döviz cinsi para ve sermaye piyasası araçlarına yatırım yaparak sermaye kazancı sağlamak ve portföy değerini artırmak olan Anka Serbest Fon, doğrudan veya türev araçlar vasıtasıyla yurt içi ve global piyasaların eğilimlerini yakından izleyerek yüksek getiri sağlamayı amaçlıyor. Anka Serbest Fon'un Risk Getiri Profili değerlendirme derecesi 7 olarak belirlendi. VMV koduyla işlem görecek Mavi Serbest Fon'un ana stratejisi ise daha ziyade Türk Lirası varlıklara yatırım yaparak mevduat üstü getiri elde etmek. Fon'un Risk Getiri Profili değerlendirme derecesi ise 5 olarak belirlendi. Fonların faaliyet onayıyla ilgili konuşan Vega Portföy Genel Müdürü  Sn.Tarkan Çetin, "Portföy Yönetimi alanında yeni faaliyete geçmiş olan Vega Portföy’ün ilk